Back

Karadağ’da Sözleşme Yaparken Türklerin Yaptığı En Büyük Hukuki Yanlışlar

Image of karadag sozlesme

Karadağ, son yıllarda Türk yatırımcıların, girişimcilerin ve yerleşmek isteyen ailelerin yoğun ilgi gösterdiği bir Balkan ülkesi haline gelmiştir. Avrupa Birliği adaylık sürecinde olan bu küçük ama stratejik ülke, hem düşük vergi oranları hem de yaşam kalitesiyle Türkler için cazip fırsatlar sunmaktadır. Ancak Karadağ’daki iş yapma kültürü, hukuki düzenlemeler ve sözleşme mantığı, Türkiye’dekinden oldukça farklıdır. Bu farklılıkları göz ardı eden Türk vatandaşları, sıklıkla ciddi hukuki sorunlarla karşılaşmaktadır.

Bu yazıda, Türklerin Karadağ’da sözleşme yaparken en çok yaptığı hukuki yanlışları ayrıntılı şekilde inceleyeceğiz. Amacımız, bu hataların farkına varılmasını sağlamak ve doğru hukuki adımlar atılarak olası risklerin önlenmesine katkıda bulunmaktır.


1. Sözleşmeleri Yazılı Yapmamak

Türklerin Karadağ’da en sık düştüğü hatalardan biri, sözleşmeleri yazılı şekilde yapmamak ya da yazılı sözleşmeyi gereksiz görmek. Türkiye’de ticari ilişkiler çoğu zaman güven esasına dayalı yürütülse de, Karadağ’da sözlü anlaşmalar ciddi riskler barındırmaktadır.

  • Hukuki Geçerlilik: Karadağ Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu, bazı sözleşme türlerinin mutlaka yazılı olmasını şart koşar. Gayrimenkul satışları, kiralama sözleşmeleri veya şirket ortaklık sözleşmeleri buna örnektir.
  • İspat Sorunu: Türk vatandaşları, dostane ilişkilerle yapılan işlerde “söz senettir” anlayışıyla hareket etse de, Karadağ mahkemeleri sözlü anlaşmaları delil olarak kabul etmez veya sınırlı ölçüde dikkate alır.

Sonuç olarak, yazılı sözleşme yapmayan Türk yatırımcılar, haklarını ararken büyük kayıplar yaşayabilmektedir.


2. Sözleşmelerin Karadağca Hazırlanmaması

Bir diğer kritik hata, sözleşmelerin sadece Türkçe hazırlanması veya İngilizce kopyasının yeterli görülmesidir. Karadağ’da geçerli ve bağlayıcı bir sözleşme için Karadağca metin şarttır.

  • Resmi Diller: Karadağca, ülkede resmi dil olarak kabul edilmektedir. İngilizce veya Türkçe metinler, mahkemede bağlayıcı delil olarak kabul edilmeyebilir.
  • Çifte Dil Kullanımı: Uygulamada en sağlıklı yöntem, sözleşmenin hem Karadağca hem de Türkçe/İngilizce hazırlanması ve geçerli dilin açıkça belirtilmesidir.

Pek çok Türk yatırımcı, yalnızca İngilizce sözleşme yaparak ilerlediğinde, uyuşmazlık durumunda geçersiz metinlerle karşılaşmakta ve dava süreçlerinde haklarını kaybetmektedir.


3. Noter Onayı ve Apostil İşlemlerini Atlamak

Karadağ’da bazı sözleşme türleri için noter onayı ve apostil işlemleri zorunludur. Türkler, Türkiye’de her sözleşmenin noter tasdiki gerekmediği için bu aşamayı atlama eğilimindedir.

  • Gayrimenkul satış sözleşmeleri mutlaka noter huzurunda yapılmalıdır.
  • Şirket ana sözleşmeleri de noter onayına tabidir.
  • Apostil işlemi yapılmamış yabancı belgeler Karadağ’da geçersiz sayılır.

Bu adımı atlayan Türk vatandaşları, hem sözleşmelerinin geçersizliğiyle karşılaşmakta hem de ciddi mali zararlara uğrayabilmektedir.


4. Karadağ Hukukuna Uygun Olmayan Maddeler Koymak

Türk vatandaşları, alıştıkları Türkiye hukuk düzenine göre sözleşme maddeleri yazdırmakta, ancak bu maddelerin Karadağ hukukuna aykırı olabileceğini gözden kaçırmaktadır.

Örneğin:

  • Türkiye’de yaygın olan cezai şart oranları Karadağ’da “aşırı” bulunarak geçersiz sayılabilir.
  • Faiz oranları Karadağ’da belirli sınırlarla kısıtlanmıştır.
  • Çalışma sözleşmelerinde işçi lehine düzenlemeler daha güçlüdür; işverenin tek taraflı fesih hakkı sınırlıdır.

Bu tür hatalar, sözleşmenin kısmen ya da tamamen geçersiz olmasına yol açar.


5. Çevirmen Kullanılmaması

Türk yatırımcıların sıklıkla yaptığı başka bir hata, sözleşme imzalanırken yeminli tercüman bulundurmamaktır. Karadağ’da resmi kurumlarda imzalanan belgeler için tarafların dili anlaması zorunludur.

Çoğu Türk, İngilizce bildiğini varsayarak çevirmen istemez. Ancak hukuki terimlerin yanlış anlaşılması, ileride ciddi uyuşmazlıklara yol açar. Mahkemeler, “anlamadığınız dili imzaladınız” savunmasını kabul etmez.


6. Vergi ve Mali Yükümlülükleri Göz Ardı Etmek

Sözleşmelerin yalnızca ticari yönüne odaklanıp vergi boyutunu göz ardı eden Türkler, sonradan ciddi cezalarla karşılaşabilmektedir.

  • Kira sözleşmeleri vergi dairesine bildirilmelidir.
  • Şirket ortaklık sözleşmelerinde hisse devri, sermaye artırımı gibi işlemler vergiye tabidir.
  • Vergi dairesine kayıt edilmeyen sözleşmelerin hükmü sınırlı kalabilir.

Vergi yükümlülükleri yerine getirilmediğinde, sadece mali ceza değil, sözleşmenin iptali riski de ortaya çıkar.


7. Avukat Desteği Almamak

En büyük hatalardan biri, sözleşme yaparken avukat desteği almadan hareket etmektir. Türk yatırımcılar genellikle “masraftan kaçınma” veya “kendim hallederim” düşüncesiyle avukatsız ilerlemektedir.

Oysa Karadağ’da:

  • Sözleşme hükümleri farklı hukuk sistemine göre düzenlenir.
  • Her sözleşmede hukuki risk analizi yapılmalıdır.
  • Yerel avukat, hem dili hem de Karadağ mevzuatını bildiği için olası tuzakları önceden görür.

Avukat desteği almamak, uzun vadede çok daha büyük kayıplara yol açar.


8. Uyuşmazlık Çözüm Yeri Belirlememek

Türkler tarafından sıkça atlanan bir diğer husus, sözleşmeye uyuşmazlık çözüm yeri konulmamasıdır.

  • Eğer sözleşmede Karadağ mahkemeleri veya tahkim yeri açıkça belirtilmezse, uyuşmazlık çıktığında hangi ülkenin mahkemesinin yetkili olacağı tartışmalı hale gelir.
  • Bu durum, süreci uzatır ve masrafları artırır.

En sağlıklı çözüm, tarafların anlaşarak uyuşmazlık çözüm yerini Karadağ mahkemeleri ya da uluslararası tahkim olarak belirlemesidir.


9. Şirket Sözleşmelerinde Ortaklık Paylarını Belirsiz Bırakmak

Türk girişimciler, Karadağ’da şirket kurarken ortaklık sözleşmelerinde pay dağılımı, kâr dağıtımı veya yönetim haklarını belirsiz bırakmaktadır.

  • “Güvene dayalı” ortaklıklar yazılı olarak düzenlenmediğinde, ileride ciddi anlaşmazlıklar yaşanır.
  • Karadağ hukukunda, esas sözleşmede yer almayan hususlar geçersiz sayılabilir.

Bu hata, şirketin yönetilemez hale gelmesine ve mahkemelik olmasına sebep olur.


10. Gayrimenkul Alım-Satımında Ön Sözleşmeye Fazla Güvenmek

Karadağ’da gayrimenkul yatırımı yapan Türklerin sıkça yaptığı hata, sadece “ön sözleşme” ile işlem yapmaktır.

  • Ön sözleşme, satış için bir taahhüttür ancak tapu devri için yeterli değildir.
  • Noter huzurunda yapılmayan ön sözleşmeler, çoğu zaman geçersiz sayılır.

Bu nedenle Türk yatırımcılar, yalnızca ön sözleşmeye güvenerek ödeme yaptıklarında mağdur olabilmektedir.


Sonuç: Hukuki Destek Olmadan İlerlemek Büyük Risk

Karadağ’da sözleşme yaparken Türklerin en çok yaptığı hatalar; yazılı sözleşme yapmamak, Karadağca metin hazırlamamak, noter ve apostil işlemlerini atlamak, avukat desteği almamak ve vergi boyutunu ihmal etmektir.

Bu hatalar, kısa vadede küçük görünebilir; ancak uzun vadede ciddi hukuki ve mali kayıplara yol açmaktadır.

Karadağ’da iş yapmak isteyen Türk vatandaşlarının, mutlaka bir avukatla çalışması, tüm sözleşmelerini Karadağ hukuku çerçevesinde hazırlatması ve hiçbir detayı göz ardı etmemesi gerekir.